KATAR ABLUKASI 5. GÜNDE TAMAMLANDI, SONA ERDİ DİYEBİLİRİZ İNŞALLAH

KATAR ABLUKASI 5. GÜNDE TAMAMLANDI, SONA ERDİ DİYEBİLİRİZ İNŞALLAH
Katara abluka ilanının üzerinden henüz 2 gün geçmeden ablukanın en büyük savunucularından ve bu hareketi en azından bu aşamada beklemediğim BAE Dışişleri Bakanı Gargaş:
Katar’ın ‘krizi tırmandırmak’ yerine ‘akılla’ davranmasını dilediğini ekledi: “Katar’a rasyonel davranıp kibir ve inattan vazgeçmesi için yeniden çağrıda bulunuyoruz. Krizi tırmandırmanın yararı yoktur, dış ülkelerin yardımı nedeniyle güçlenmiş hissetmek de bir çözüm oluşturmaz. Çıkış yolu, şeffaf ve dürüst olan yeni bir söylemdir.”
şeklinde itibarlarına uygun geri dönüş yolları içeren bir açıklama yaptı.
11.06.2017 Bugün de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tarabya’daki Huber Köşkü’ndeki kabul ettiği Bahreyn Dışişleri Bakanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmesinde Katar’ın yapmış olduğu eylemleri, girişimleri, icraatları anlattığını belirterek,
“Bundan sonraki süreçte de meselenin çözümlenebilmesi için Katar’ın bir kez daha aynı şekilde davranmamasının garanti altına alınması gerektiğini söyledim. Artık bundan sonraki süreçte daha fazla kaybedecek zamanımızın olmadığını belirttim” şeklindeki açıklamasıyla Bahreyn adeta o yapıda artık yokum türü bir beyanda bulundu.
Bu açıklamaları yapan Bahreyn’in Dışişleri Bakanı. Yani Ablukayı yöneten 4 ülkeden biri. 7 ülkeden söz etmiyorum bile. Onlar daha abluka açıklamasından belki saatler sonra o açıklamanın arkasından çekildiler. Geriye 4 ülke kaldı derken Bahreyn’in o 4 ülke içinde kalacağını beklemiyorum. O dört ülke içerisinde kalsa kalsa Mısır ve her ne kadar yukarıda geri dönüş sinyalleri içeren açıklama yapsa da BAE kalır.
Bu abluka 06.06.2017’de ilan edildiği gün sosyal medya hesabımızdan bu ablukanın son derece amatör bir abluka olduğunu, basit bir oyun olduğunu hatta oyun bile olamayacağını, sabaha kadar bile süremeyeceğini belirtmiştik. İlgililer sosyal medya hesaplarımıza bakarak bu açıklamalarımızı görebilirler.
Ne oldu, daha 5 gün dolmadan yapıda sadece Mısır, BAE ve Suudi Arabistan kaldı ki Suudi Arabistan’ın da bu yapıda kalmayacağını haysiyetine uygun bir adımla o ülkenin de oradan ayrılacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Peki bu ablukayı, bu amatör ablukanın bu kadar kısa sürede akamete uğramasını nasıl değerlendirmek mümkündür. Öncelikle söze bir Anadolu tabiri ile başlayalım. Bu arada, Korkutulan tarafın doğulu toplumlar olması hasebiyle elbette kimseye “it” demeye çalışmadığımızı belirtmiş olalım. Sadece bir atasözü üzerinden örnekleme ile bir şey hatırlatmak için bu atasözünü kullanıyorum.:
“İti vurmayacaksın Korkutacaksın”
Batılılar, yukarıdaki atasözünde olduğu gibi yüzyıllarca doğulu toplumları korkuttular. Peki şimdi korkutabiliyorlar mı? Korkutamıyorlar. Bunu nereden anlayacağız, öyle mi? Bunu anlamak için şu şekilde akıl yürütelim ve anlamaya çalışalım. Akıl yürütmeyi de başarısız Katar abluka deneyimi üzerinden yürütelim.
Türkiye, başta Cerablus operasyonunu yapmakla, Suriye ve Irakta uzun süredir yeni harita değişimlerini tıkıyor mu? Tıkıyor, çünkü ne PYD ne de DAEŞ istediği operasyonları yapamıyor.
Soruları hızlı hızlı soruyorum, yerim dar ve sizi sıkmamak için çok uzatmak da istemiyorum.
Bu harita yenilemelerini engelleyen Türkiye’nin bu engellemesinden kurtulmak isterler mi? Elbette isterler.
Nasıl engelleyecekler öyleyse? Cevap çok basit, zayıflatacaklar.
Nasıl zayıflatacaklar? Bunu, Gezi Parkı, 17-25 Aralık Operasyonları ve en son 15 Temmuz darbe girişimi şeklinde birçok alternatifle denediler, başaramadılar.
Bitti mi, bitmedi tabi. O halde başka yollar denemeliler. Evet aynen öyle.
Bir diğer yol da Türkiye ile güçlü ticari ilişkilere giren, öteden beri küresel fitnenin aşırı yükselmesine uğraştığı, doların fırlamasını önleyip, Türkiye’de ciddi iç karışıklıklar çıkarmak.
Bunu denediler mi peki? Hem de kaç kez. Hatta, açlıktan kıvranan Yunanistan’ın bile notunu yükseltirken Uluslararası derecelendirme kuruluşları, Türkiye’nin notunu kaç kez düşürdüler. Bunun sonunda kriz çıkarabildiler mi? Çıkaramadılar.
Buna en büyük engel kimdi? Tabi ki birlikte ciddi yatırımlara giriştiği ve böylece ciddi finansal destek sağlayan; Katar.
Bu nedenle Katar’ı oyundan düşürmek aslında Türkiye’de orta vadede çalkantı çıkarmak gibi bir fayda sağlayacaktı, küresel fitne odaklarına.
Yapabildiler mi? Yapamadılar.
Peki şimdi soralım, siz de cevap verin.
Trump’ın acemice uygulamasını teşvik ettiği anlaşılan Katar’a abluka başarıya ulaşsaydı, hem BM, hem ABD Dışişleri Bakanı, daha ablukanın mürekkebi bile kurumadan krizden 2 gün sonra“ ambargoyu yumuşatın” diye körfez ülkelerine çağrı yapar mıydı?
Asla yapmazdı. Çok hoşlarına giderdi. Ooo ne güzel herşey yolunda gidiyor, Katar düştü mü Türkiye de düştü diyerek ellerini ovuştura ovuştura filmin sonunu beklerlerdi. O zaman “ambargoyu yumuşatın” çağrısını niye yaptılar? Çünkü abluka, sahipsiz birşekilde ortada kaldı.
Neden sahipsiz kaldı? Yoksa ablukaya ilk adımda Türkiye’den başka karşı çıkan olmuş muydu? Olmamıştı. Rusya bile kendi aranızda çözün dememiş miydi? Demişti.
Kim karşı çıkmıştı bu ablukaya? Abluka uygulanır uygulanmaz, Türkiye karşı çıkmadı mı? Çıktı.
Hemen sonuç alındı mı? Alındı elbette. Önce ABD Pentagon, ABD Dışişleri, BM, Trump’ın kendisi(hatırlayın Katar Emirini ABD’ye davet etti, tabi Katar Emirinin ret cevabıyla büyük bir şoku yaşadı) ambargonun yumuşatılması yönlü açıklamalar yaptılar.
En son, Bugün 4 ülkeden Bahreyn Dışişleri Bakanı Türkiye’ye gelip ambargonun yumuşatılması yönlü açıklama yaptı mı? Yaptı.
Tüm bunları kim sağladı? Abluka ilan edilir edilmez bu ablukaya ilk önce tek başına karşı çıkan Türkiye değil mi?
Tabi ki Evet.
Hala neden Türkiye’nin gücünü göremiyorsunuz?
Ne yazık ki kimi Türk Aydını Öküz’e bağladı mı(afedersiniz), mümkün değil gözünü açamıyorsunuz.
İşimiz zor, çünkü kimi Türk Aydını kendilerine yapılan operasyonlara ancak, operasyonları yapan ülkeden yazılı, imzalı, mühürlü BİLİMSEL?! Belge olmadan asla inanmaz da ondan.
Çok işimiz var çok
Prof. Dr. Ebubekir Sofuoğlu
Fikriyat.com